Responsive Ad Slot

Son Eklenenler

latest

Erdoğan'dan Korona Kısıtlamalarına İlişkin Son Dakika Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzun süren kabine toplantısı sonrası önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamaların detayları haberimizde.

2021/02/01

Erdoğan'ın kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamalar şu şekilde;

Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Yeni yılın ikinci ayının ilk kabine toplantısını az önce tamamladık. Büyük umutlarla girdiğimiz 2021'i yeni bir şahlanış yılı haline getirmenin gayreti içerisindeyiz. Bu amaçla bir yandan salgınla mücadelemize, diğer yandan yatırımlarımıza, eser ve hizmet kazandırma çalışmalarımıza hız verdik. 

Sadece Ocak ayında milletimizin hizmetine sunduğumuz eserlerin özeti bile bu doğrultuda kat ettiğimiz mesafeyi göstermekte faydalı olacaktır. Yılın ikinci günü Kömürhan Köprüsünü hizmete açtık. 

Bu eser Elazığ ile Malatya'yı birbirine bağlamanın yanı sıra ülkemizin doğu-güney-kuzey-batı bağlantısı konusunda en önemli köprülerinden biridir. Türksat 5A uydumuzu 8 Ocak'ta ABD'den yörüngesine yolcu ettik, 5B uydumuzu da inşallah önümüzdeki yaz başında uzaya fırlatacağız. Ülkemizde mikro uydu fırlatma tesisi çalışmalarına başladık. İnşallah çok uzak olmayan bir tarihte ülkemizin ve dostlarımızın uydularını kendi tesisimizden uzaya göndereceğiz. 

Uzay ve uydu teknolojileri konusunda ülkemizi marka haline getirmekte kararlıyız.

Bu adım, gençlerimizin 2053 vizyonuna yapacağımız en büyük desteklerden biri olacaktır.

Yılın ilk kabine toplantısını 11 Ocak'ta gerçekleştirdik, kabine toplantımızdan önce Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonumuzun Ankara'daki tesislerinin resmi açılışı vesilesiyle gençlerimiz ve sporcularımızla bir araya geldik. 

Türkiye'de görev yapan AB büyükelçileriyle 12 Ocak'ta yaptığımız toplantıda ilişkileri geliştirme irademizi teyit ettik. 13 Ocak'ta ülkemiz medyası yanında sanat, kültür dünyamızın önde gelen temsilcileriyle bir araya geldik. DEİK yönetimiyle 15 Ocak'ta bir araya gelerek yeni döneme ilişkin yol haritamızı konuştuk. Geçtiğimiz yılı tarihimizin en yüksek ihracat rakamıyla kapatan iş insanlarımızın her zaman yanında olmayı sürdüreceğiz.

Milli Saraylar resim sergisinin açılışını da 15 Ocak'ta yaptık. 

Türkiye genç işadamları konfederasyonu yönetim kurulu üyeleriyle 22 Ocak'ta bir araya gelerek geçtiğimiz yılın değerlendirmesinin yanı sıra yeni yılda yapılabilecekleri konuştuk.

23 Ocak'ta İstanbul Fırkateyni denize iniş törenine katıldık. Türk savunma sanayiinin denizcilik sektöründe ulaştığı seviyeyi görme imkanı bulduk.

Ardından Diyarbakır-Silvan barajı  , Ergani barajı, Ergani içme suyu açılış törenine video konferans ile iştigal ettik. 

Elazığ ve Malatya illerimizde can kayıplarının yanı sıra ciddi yıkıma yol açan depremin yıl dönümünde 25 Ocak'ta Elazığ'a gittik. Depremin altıncı ayından itibaren teslim edilmeye başlananlarla birlikte 8 bin konutun anahtarını hak sahiplerine verdik. 20 bin konutun kalanını da yaz aylarına kadar tamamlamış olacağız. Malatya'da da 6 bin konutun tamamını hak sahiplerinin hizmetine sunacağız.

Bu tür projelerde sadece konut yapmıyoruz, okul, camii, park, yeşil alanları ve diğer tüm ihtiyaçlarla adeta yeni şehirler yapıyoruz.

Elazığ ziyaretimizde, ayrıca avrupanın en büyük çocuk ve gençlik merkezinin resmi açılışını da yaptık. Bu merkezde yazılımdan, kodlamaya, tasarımdan , tarıma, biniş ve okculuğa kadar geniş alanda hizmet verilecek.

26 Ocak'ta gençlerimizden 1093'ünün, engellilerimizden 1040'ının, Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarından 370'inin kamuya atamasını yaparak, sosyal devlet vazifemizin birini daha yerine getirdik. 

Kamuda yaptığımız bu tür istihdamları, sosyal destek programlarımızı kimsesizlerin kimsesi olan devletimizin milletimizin her kesimine vefasının gereği olarak görüyoruz. Bundan sonra ihtiyaç sahibi olan herkesin istihdamından ayni nakdi desteğine kadar yanında olmayı sürdüreceğiz. 

Ülkemize sürekli yeni eserler kazandırarak hizmet etmek, milletimizin refahı , huzurunu, güvenliğini güçlendirmek, Türkiye'nin bölgesel ve küresel çıkarlarını korumak için gece gündüz çalışıyoruz.

Her kim artık bu ülkede yeni reforma ihtiyaç yok derse, o kişi Türkiye'den de , dünyadan da toplumdan da bihaberdir. 

Daha düne kadar kendi çocuklarına dâhi üniversite eğitimi imkanı sunamayan Türkiye ile bugün 8 milyon evladı yanında 200 bin yabancıya yüksek öğrenim sağlayan bir Türkiye'nin eğitim yaklaşımı aynı olabilir mi? 

Geçmişte kendi vatandaşlarının asgari ihtiyaçlarını karşılayacak, sağlık, sanayii, ulaşım, enerji, teknoloji, şehircilik, çevre, spor altyapısına sahip olmayan bir ülkenin ihtiyaçları ile bugünküler aynı olabilir mi?

Geçmişte kendi sınırlarındaki teröristlerle mücadele etmekte zorlanan Türkiye ile bugün sınırlarının ötesinde, güvenli alanlar oluşturan çok daha ötelerde hareketler yürüten bir Türkiye'nin güvenlik stratejileri aynı olabilir mi?

Hayatın bir gerçeği olan değişimin dışında kalan toplumların acı tecrübeleri ve yıkımları hemen yanıbaşımızda görüyoruz.

Ülkemiz yıllarca küresel ekonomik, siyasi değişimlerin dışında kalarak, statükoya teslim olarak hep bedeller ödemiştir. 

Ülkemiz bu amaçla, ekonomiden güvenliğe her alanda, bölgesel ve siyasal liderlik politikası izlemektedir. Geldiğimiz noktada yeni ve köklü reform ihtiyaçlarının ertelenemez olduğunu gördük. Hukuki ve ekonomik reform paketlerinin hazırlıklarını başlatmıştık, Adalet Bakanlığımız hukuki reformlarla, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ekonomik reformlar konusunda çalışmaları belirli seviyeye getirdi.

Hazırlık çalışmalarında ortaya konan tespit, teklifler çerçevesinde her kesimin ihtiyaçlarını karşılayacak taslaklar ortaya çıktı. Şimdi bu taslakları hem kendi içerimizdeki kurullarımızda, hem de Cumhur ittifakındaki ortağımızla değerlendirerek nihai aşamaya getireceğiz. Reform paketlerimizin felsefesi, hedefleri, faaliyet başlıklarını içeren kapsamlı çalışmayı kamuoyu ile paylaşacağız.

Yeni Anayasa için harekete geçebiliriz.

Türkiye'nin yeni bir anayasayı tartışmasının zamanı gelmiştir.

Bu çalışmanın milletin gözü önünde, temsilcilerinin tamamının katılımıyla şeffaf şekilde gerçekleşmesi, ortaya çıkan metnin milletin takdirine sunulması gerekiyor. 

Önümüzdeki dönemde yeni Anayasa için harekete geçebiliriz. 

Aziz milletim koronavirüs salgını ülke ayrımı yapmaksızın, üretimi, tüketimi, ticareti, yatırımı, turizmi ve sosyal hayatı derinden etkileyen sıkıntılara yol açtı. En güçlü ekonomiler bile küçülmeye daralmaya başladı. 

Ekonomik küçülme aynı zamanda işsizlik demektir. 2020 yılında çoğu gençlerden ve kadınlardan oluşan 255 milyon iş kaybı yaşandı. Sadece iş kayıplarının ekonomik değeri dünyada 4 trilyon dolara yakın. Böylesine zorlu bir küresel konjüktürün Türkiye'yi olumsuz etkilememesi mümkün değildir. Bizi dünyadan ayıran avantajlarımız var, biz son 18 senedir Sağlığa, sosyal güvenliğe, sanayiye, teknolojiye toplumun refahını artıracak her alana büyük yatırım yapan bir ülkeyiz. Yaptığımız yatırımların karşılığını bugünlerde alıyoruz. Salgın sürecinde Türkiye'nin direnci kırılmadığı gibi önüne yeni fırsatlar çıktı. Sağlıkçılarımızın özverisini, sanayiide , tarımda çalışan emekçilerimizin alın teri tamamladı. Salgına karşı hem birlikte top yekün seferberlik yürüttük. 

Hafızalarımızı tazelemek adına verdiğimiz desteklerin bazılarını kısaca özetlemek istiyorum.

650 bin emeklimizi kapsayan en düşük emekli maaşı ödemesini 1000 liradan 1500 liraya yükselttik. Bunu bu iktidar yaptı. Sosyal destek kapsamındaki tüm ailelere ilave nakdi yardım yaptık. Büyüklerimize sahip çıkarak yalnız yaşayan 80 yaş üstü vatandaşlarımızı yakın takibe aldık. Bir dizi tedbiri kararlılıkla uyguladık.

Bay Kemal öyle danışıklı dövüşle, çöp konteynerlarıyla aldatmak suretiyle yalan yanlış haberlerle sen bu milleti aldatamayacaksın. 

Bak kendi partin dağılmaya başladı. Kısa çalışma ödeneğinin kapsamını genişlettik, kısa çalışmadan ve işsizlik sigortasından yararlanamayıp ücretsiz izne çıkarılanlara nakdi ücret desteği vermeye başladık. Sosyal koruma kapsamında bugüne kadar çeşitli kesimlerine verilen hibe desteklerinin rakamı 49 milyar lirayı geçti. Ekranları başında bizi izleyen milletimize sesleniyorum. 49 milyarı geçti. SGK teşviklerimiz ve işkur desteklerimizle birlikte 71 milyar liraya ulaşıyor.

Geçtiğimiz yıl salgın şartlarına rağmen 16 milyon turist sayısına ulaştık. Eximbank'ın kredi vadelerini uzattık. İhracatçılara 2.4 milyar lira destek ödemesi yaptık. Dijital ortamda yapılan pazara giriş çalışmalarını destekledik.

Mart 2020'den itibaren belirli sektörler için vergi yükümlülüklerini ve SGK prim ödemelerini 6 ay erteledik. 29 milyar lira vergi alacağını ve 40 milyar lira SGK alacağını erteleyerek 2.5 milyon vergi mükellefini rahatlattık.

Vergi indirimleriyle 2020'de 15 milyar lira, 2021 yılında 12.5 milyar lira vergiden vazgeçmiş olduk. Vergi dairelerine, SGK'ya, gümrük dairesine ödenecek vergi , prim , kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını sağladık. Bu uygulamadan yararlanmak için 7.5 milyon vatandaşımız vergi dairelerimize başvurdu. 

Salgın sebebiyle faaliyetleri tamamen durdurulan işletmelerin mücbir sebep hükümleri kapsamında vergi yükümlülüklerini erteledik. Küçük esnafın tamamına, gelir kaybına uğrayan esnaflarımıza hibe vermeye başladık. Salgının en çok etkilediği kesimlerden taksi, dolmuş, servis işletmecileri, pazarcılar gibi basit usule tabii tüm esnafımızı destek ödemesi kapsamına aldık. 

Esnafımıza büyükşehirlerde 750, diğer şehirlerde 500 lira kira desteği ödemesi yapıyoruz. Esnaflarımıza 5 milyar liranın üzerinde nakdi destek veriyoruz.

Lokanta, restoran ve kafe sahiplerine yeni hibe desteği müjdesini açıkladık. 2019 yılı cirosu 3 milyon liranın altında olan işletmeler, 2020 yılında %50 ve üzerinde ciro kaybı yaşadılarsa,  azalan cirosunun %3'ü kadar hibe alabilecekler. Bu hibenin tutarı en az 2 bin, en fazla 40 bin lira olacak.

İstihdamda 2017'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştık. 

Geçtiğimiz yıl müteşebbislerimizin salgına rağmen yatırım taleplerini artırdığını görüyoruz. 2020'de rekor kırarak 10 bin 505 adet yatırım teşvik belgesi düzenledik. 238 milyar liralık sabit yatırıma destek vereceğiz. İlgili yatırımlar tamamlandığında 305 binin üzerinde ilave istihdamı ülkemize kazandıracağız.

İhracat cephesinde de maşallah işler güzel gidiyor. Program hedefini aştık. Kamu maliyesi tarafı da güçlü olduğumuz alanlardan biridir. Mali disiplinin korunmasına gösterdiğimiz özen sayesinde 2020 yılı bütçe açığını 3.6 civarında tuttuk. Bu başarıyı gelişmekte olan ülkelerin %10'a yakın bütçe açığı verdiği dönemde bu başarıyı yakaladık.

Son 3 aydır finansal piyasalar cephesinde de pozitif görünüme sahibiz. Türk lirası dolara karşı %18, Avro'ya karşı %16 düzeyinde değer kazanarak, gelişmekte olan ülkeler arasında en iyi performansı sağladık. TL, değer kaybında değil bakın değer kazanıyor. Türk lirasındaki güçlenme, altın fiyatlarındaki gerilemeyle birlikte, borç stokumuz 173 milyar lira azaldı. Vatandaşlarımızda tasarruflarında Türk lirasına dönmeye başladı. Tüm vatandaşlarımıza , milletime, şahsım adına teşekkür ediyorum. Son 3 aylık dönemde gerçek kişiler piyasaya 4 milyar liraya yakın döviz sattılar.

Ekonomide sorunlu alanları da biliyoruz. 

Gıda enflasyonu önümüzdeki en büyük tehditlerden biridir. Gıda ürünlerinde tarla veya fabrika ile market arasındaki farkların izah edilemeyecek seviyelere çıkması bizi de rahatsız ediyor. Gündemimizin en önemli maddelerinden biri de oydu. 3-5 açgözlü tüccarın milletimize ekmeğini ve aşını zehir etmesine izin veremeyiz.

Sıkıntının kaynağına indiğimizde kimi tüccarların aç gözlülüğü yanında, uluslararası alanda gıda fiyatlarındaki yükseliş ve kuraklık ile yapısal sorunların etkilerini görüyoruz. Kuraklığın bazı bölgelerde üretimi düşürmesi, Çin ve Hindistan gibi yüksek nüfuslu ülkelerin taleplerinin artması tüm piyasalardaki fiyatları artırmıştır.

Avrupa ve ABD'deki boş market rafları görüntülerinin sebeplerinden biri de budur. Türkiye'de aldığımız tedbirler ve kendi üretim gücümüz sayesinde hamdolsun böyle görüntülere müsaade etmedik, etmeyeceğiz. 

22 milyar liralık destekle tarımsal üretimin kesintisiz devamını sağladık. Bitkisel üretimimiz cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Tarımsal  büyüme ve ihracatta da oldukça güzel gelişmeler yaşandı. 

Çiftçilerimizin ekmeye, biçmeye , üretmeye devam etmesi için gerekli tedbirleri alıyoruz.

Gıda fiyatlarındaki oynaklığın yılın 2. yarısında azalacağını düşünüyoruz. 

Bununla birlikte kuraklığın etkileri ve gıda fiyatlarındaki artışı yakından takip ediyoruz. Gıdada piyasa gözetimi, denetimine devam edeceğimizin altını çiziyorum.

İstihdamın artırılması da dertlendiğimiz konulardandır. 

Bu konuda da özel sektöre çağrı yapıyorum. Gelin, bu işi daha önce yaptığımız gibi bir seferberliğe dönüştürelim. Kadın ve genç istihdamı başta olmak üzere bu konuda atacağımız vizyoner adımlarla dünyaya örnek olalım. Tüm hazırlıkları masaya koyalım, hep birlikte tartışalım, en iyisi neyse onu hayata geçirelim. Bu ülke bizim, hepimizin. Ayağa kalkarsak, hep birlikte kalkacağız, kaybedersek hep birlikte kaybedeceğiz. Ben kaybetmeye inanmıyorum, bu noktada ülkemizin ve milletimizin kazanacağına inanıyorum. 

Dünya aşı bulamazken, hamdolsun bizde bu sıkıntıda yok. Burada da çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Enflasyon hedefine birlikte ulaşalım. Yüksek faizle bu asla mümkün değil. Orada da düşük faizle bu işi başarabiliriz. Cari açıkla mücadele için gerekli önlemleri birlikte uygulayalım.  Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam odaklı politikalarla ki bu düşük faizle olur. Yatırımcı yüksek faizle yatırıma girebilir mi, giremez, ancak düşük faizle yatırıma girer. Bu olduğu zaman istihdam, üretim, ihracat olacaktır. Tüm bunlar olduğu zaman biz dünya ile yarışır hale geliriz.

Tabii tüm bunları salgın tehditini en aza indirerek yapmamız gerekiyor.

Bugünkü kabine toplantımızda salgın tedbirini yeniden gözden geçirdik. Sahadaki aşı uygulaması belirlenen öncelikler doğrultusunda sürüyor. Kovid-19'un mutasyona uğraması bizim de işimizi zorlaştırıyor. Allah'ın izniyle bu küresel sağlık krizinin üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Yerli aşı çalışmalarına hız vereceğiz. Geçtiğimiz mart ayından bu yana sürer bu salgın tedbirlerinin ekonomik ve sosyal hayat üzerindeki etkilerini gayet iyi biliyoruz. Bunların değerlendirmesini kazanımlarımıza halel getirmeyecek şekilde sürekli yapıyoruz.

Köy okullarında 15 Şubat'ta eğitime başlanacak. 1 Mart'tan itibaren eğitimin kademeli başlaması için çalışmalar yürütülecek.

8 ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel eğitim okullarındaki eğitim öğretimin 1 Mart'tan itibaren başlaması için hazırlıklara başlanacak. Vaka sayılarındaki iyileşmeye paralel olarak il bazında eğitim öğretimin kademeli başlaması için gereken çalışmalar yürütülecek.

Vakaların belirli sayının altına düşmesiyle birlikte esnaflara yönelik kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılmasına yönelik takvimi de başlatmayı planlıyoruz.

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Başvuru Yap
© all rights reserved
we Google